Bir kredili ürün kullanmak istediğinizde sunulan faiz oranlarının bankadan bankaya, müşteriden müşteriye ve hatta günden güne önemli ölçüde değişiklik gösterdiğini fark etmiş olmalısınız. Peki bu farklılıkların sebebi nedir ve kredi faiz oranı neye göre belirlenir?
Enucuzu.com’un İhtiyaç Kredisi Hesaplama Aracı ile farklı bankaların teklif ettikleri faiz oranlarına tek tıklama ile erişebilir, bir bakışta karşılaştırabilir ve en ucuz teklifi saniyeler içinde bulabilirsiniz.
Kredi Faiz Oranı Neye Göre Belirlenir?
- Kredi Skoru
- Kredi Tutarı
- Kredi Vadesi
- Mevcut Borçlar
- Piyasa Koşulları
Kredi Skoru
Kredi Skoru, tüketicinin geçmiş ödeme alışkanlıkları ve mevcut borçluluk derecesi gibi birden fazla kritere bağlı olarak belirlenen ve tüketicinin kredibilitesini yansıtan bir skordur.
Türkiye’de kredi skoru ölçümlerinde Kredi Kayıt Bürosu (KKB) tarafından geliştirilen Findeks sistemi kullanılır ve skorlar 0 ila 1.900 arasında değişiklik gösterir.
1.500 ve üzerindeki kredi skorları iyi olarak kabul edilir. Bir tüketici ne kadar yüksek kredi skoruna sahipse kredi skoru o kadar iyi ve kredibilitesi o kadar yüksek olur.
- 0 – 699 : Çok Riskli
- 700 – 1.099 : Orta Riskli
- 1.100 – 1.499 : Az Riskli
- 1.500 – 1.699 : İyi
- 1.700 – 1.900 : Çok İyi
Kişinin yüksek kredi skoruna sahip olması geçmiş ödeme alışkanlıklarının düzenli ve mevcut borçluluk düzeyinin iyi durumda olduğuna işaret ettiğinden bankalar genellikle daha yüksek kredi skoruna sahip müşterilere daha düşük faiz oranları sunar.
Siz de daha düşük kredi faizi oranları için kredi skorunuzu geliştirmeye öncelik verebilirsiniz. Bunun için ödemelerinizi zamanında ve eksiksiz yapmanız, mevcut limitleriniz dahilindeki borçluluk düzeyinizi düşük tutmanız gerecektir.
Ayrıca çoğu bankanın kendi içinde ek bir derecelendirme sistemi de bulunmaktadır ve bunların kriterleri de kredi skoru hesaplamasına benzer bir şekilde çalışmaktadır.
Yani kredi skorunuzu geliştirmeye yönelik davranışlarınız aynı zamanda çalıştığınız bankaların derecelendirme algoritmalarına da katkıda bulunacaktır.
Kredi Tutarı
Faizin bileşenleri şu şekilde sıralanabilir:
Faiz = Reel Faiz + Beklenen Enflasyon Oranı + Temerrüt Primi + Vade Primi + Likidite Primi
Temerrüt Primi, borç alanın aldığı borcu zamanında ve eksiksiz olarak ödeyebilme kabiliyetine bağlı olarak nihai faiz oranının artmasına ya da azalmasına neden olur.
Kredi tutarının artması ödeme yükümlülüklerinin karşılanamama riskini artırdığı için kredi tutarı arttığında faiz oranının da artması beklenir ancak bu ilişki her koşulda geçerli olmayabilir.
Örneğin 10.000 TL’lik bir kredinin geri ödeme yükümlülükleri ile 500.000 TL’lik bir kredinin geri ödeme yükümlülükleri birbirinden önemli ölçüde farklıdır ve tutar arttıkça kişinin ödeme yükümlülüklerini karşılayabilme kabiliyeti azalır.
Kredi Vadesi
Vade hem Temerrüt Primi hem de Vade Primi ile ilişkilidir çünkü kredi vadesi uzadığında borç verenin gelecekteki belirsizliklerin risklerini de üstlenmesi gerekir.
Örneğin Ali’nin bugün ortalama maaşlı tam zamanlı bir işe ve birkaç maaşı kadar bir birikime sahip olduğunu varsayalım. Ali’nin mevcut durumu onun önümüzdeki birkaç ay boyunca yükümlülüklerini karşılayabilme kabiliyetine sahip olduğunu gösterir ancak Ali’nin 36 ay sonraki yükümlülüklerini karşılayabilip karşılayamayacağı, makro ve mikro ölçekte pek çok etkende etkilenen ve belirsizlikler içeren bir konudur.
Bu nedenle bankalar, daha uzun vadeli kredilerde faiz oranını daha yüksek tutarak riski tolere etme eğiliminde olurlar ancak bazı anormal ekonomik koşullar altında kısa vadeli faiz oranları, uzun vadeli faiz oranlarından daha yüksek olabilir.
Mevcut Borçlar
Tüketicilerin geri ödeme yükümlülüklerini karşılayabilme kabiliyetleri sahip oldukları toplam borç miktarı ile doğrudan ilişkilidir.
Bu nedenle sahip olunan kredili ürün borçlarının miktarı arttıkça bir sonraki kredili ürün başvurusunda sunulan faiz oranı da artabilir.
Örneğin Ali’nin halihazırda 100.000 TL ve Ayşe’nin halihazırda 5.000 TL kredi borcuna sahip olduğunu ve her ikisinin de 100.000 TL tüketici kredisi kullanmak istediklerini varsayalım. Mevcut borç miktarı haricinde geri kalan tüm parametreler her ikisi için de aynı olsun.
Bu durumda Ayşe’nin borçlarını geri ödeyebilme kabiliyeti, halihazırda daha az borca sahip olması bakımından daha iyi durumda olacaktır ve bu da onun Temerrüt Primi’ni düşürecektir.
Piyasa Koşulları
Bankaların kredi faiz oranlarını belirlerken kullandıkları tüketici tabanlı faktörlerin yanı sıra piyasanın kendisinden kaynaklanan ve faiz oranlarına doğrudan etki eden piyasa tabanlı faktörler de bulunmaktadır ve bu faktörler zaman zaman tüketici tabanlı faktörlerden daha etkili olabilir.
Bu faktörlere politika faizi, mevcut enflasyon oranı, beklenen enflasyon oranı, uygulanan para politikaları, bankaların risk iştahı ve diğer faktörler örnek olarak gösterilebilir.
Örneğin TCMB, politika faizini artırdığında bankaların borçlanma ve borç verme maliyetleri artacağı için kredi faiz oranları da artacaktır
Ayrıca mevcut enflasyon oranı ya da beklenen enflasyon oranı arttıkça Beklenen Enflasyon Oranı bileşeni gereğince kredi faiz oranlarının da artması beklenir.
Benzer şekilde makro ölçekte uygulanan para politikalarının durumu ve bankaların risk iştahı da kredi faiz oranları üzerinde doğrudan etkili olacaktır.
En Düşük Kredi Faiz Oranları Nasıl Bulunur?
İhtiyaç Kredisi, Konut Kredisi ya da Taşıt Kredisi kullanmak istediğinizde kredi faiz oranları yukarıda ele aldığımız faktörlere bağlı olarak şekillenir ancak aynı koşullar için farklı bankalar, size farklı faiz oranları teklif edebilir.
Bu durumda farklı bankaları teker teker karşılaştırmanız gerekecektir ancak temel faiz oranları hakkında bilgi sahibi olmak için onlarca farklı bankanın internet sitesini tek tek ziyaret etmek yerine Enucuzu.com’un Kredi Hesaplama Aracı’nı kullanabilirsiniz.
Enucuzu.com’u ziyaret ettikten sonra yapmanız gereken tek şey kredi tutarını ve kredi vadesini seçip Hesapla butonuna basmak olacaktır. Ayrıca Nakit Avans ve İhtiyaç Kredisi Arasındaki Fark Nedir? isimli rehberimize göz atmayı da unutmayın!